Herşey yan taraftaki Kupaların gizeminde yatmaktadır .
Fenerbahçe camiası asla ve asla bunu kendisine yediremedi.
Hep bir eziklik ve bir tarafı eksik büyüyen çocuklar gibi 10 yıl boyunca hayatına devam etti ,ederken ;camia+medya+taratftarı ile birlikte GS 'a karşı tam anlamıyla karşı taarruza geçtiler.
Her GS ın kötü gidişatında GS futbolcuları,yöneticileri,maddi sorunları vb bahanelerle insanların gözünde GS tukaka göstertmek için medyanın tüm kalelerini ele geçirdiler.Ercan Saatçi+Metin özülkü+Selçuk yula +Engin verel gibi ve aklıma şuanda gelmeyen Aziz Yıldırım yardakçısı adamlarla GS 'a bel altından vurmaktan gocunmadıkları gibi FBTV de direk ana-avrat küfredecek kadar bu hakkı kendilerinde buldular.maalesef buna cevap verebilecek bir delikanlı GS yöneticisi çıkmadı veya çıkartılamadı .
Avrupa da alınamayan kupaların sorumlusu olarak hep kendi yönetimlerini buldular hersene teknik direktör değişikliğine gittiler bir ton milyon EURO ları yabancılar ve yıldızlar için harcadılar .Hemen başarının geleceğini sandılar 2 yıl bile bir teknik direktörün arkasında duramadılar.
Aslında burda camiaların karakteri ortaya çıkıyor .Fb asla ve asla SABIR kelimesinin anlamını bilmeyen herşeyi günlük yaşayan ,spordan anlamayan ama parası çok fazla olan zenginlerin ,kendilerini şöhret edecek iş adamlarını başkan seçerek bunu yapmaya çalıştılar .GS çok kötü durumlara düştüğü 2000 yıllarında bile dönemin medya yıldızı ve en büyük işadamı Cem UZAN ın başkanlığına karşı çıkmış gelenek görenek ve ananelerine bağlı bir klüp olarak hayatına devam etti.
Bir TV programında 96-2000 yılları arasında FB yönetiminde yöneticilik yapan Selim Soydan'ın bir itirafı bulunmaktadır ;"GS o dönemde o kadar iyiydi ki başlarında bulunan F.TERİM'e Fenerbahçeyi çalıştırması için yıllık 10 Milyon USD teklif edecek kadar şiraziyi aşmış ,bir şekilde GS ın önünün kesilmesi gerektiğini ve ne yapılması gerekiyorsa onu yapmaktan geri kalmıyorduk"
Gerçekten 2000 li yıllarda Galatasaray efsane kadrosu ile günümüzün Barcelonası gibi oynuyor ,ilk 11 e kim girerse girsin giren çıkanı aratmıyordu .
Bu Türk insanının,Ezeli rakibi FB nin asla ve asla kabullenemeyeceği muhteşem yükseliş çok kötü birşeydi .
Malum fıkra bilirsiniz herkes cehennemde ve her kazanın başında bir zebani bulunmaktadır ,eğer birisi kaynar kazandan çıkmaya çalışırsa kazanın başındaki zebani hemen tokmağı başına vurup aşağıya düşmesine sebeb oluyordu .Kazanlardan birisinin başında zebani olmadığını görmüşler ve sormuşlar ;Neden o kazan da birisi beklemiyor ?
Cevap:Orası Türk lerin bulunduğu kazan ve birisi yukarıya çıkmaya çabalarsa zebani ye gerek kalmıyor zaten Türkler bacağından asılıp geri düşmesine sebeb oluyor :)))
Gs ve FB arasındaki rekabet tamamen bundan ibarettir .Ama bu ne BJK ne TS ne de başkası arasında böyle bir rekabet sözkonusu değildir .
Dolayısıyla her camia sadece ve sadece futbolla kısıtlı kalmadığı gibi TC yi yöneten dönemin iktidarları kim ise hemen nemalanmaya başlarlar.Fb nin en son 8 yılında bu kadar ileri gitmesinde ,stadını kaçak yapmasında ,Ataşehirde arazi tahsis edilmesinde ne kadar kanunsuz işler olsa da RTE nin Fb li olması yüzünden hep idari merciler tarafından görünmezden geldiği gibi medya zaten ellerinde olduğu için herhangibir yerde ne yazı ne de başka birşey yapılmıştır .
Türkiye ligini almışlar sanki Dünya şampiyonlar ligini almışlar gibi sevinmişler ama içlerindeki Galatasarayın Avrupada aldığı TC nin ilk ve son kupası içlerinde kanayan bir yaradır .Bu yara kaynamaya devam etmektedir ,kupa alınıncaya kadar da edecektir .Şimdi sorun bir FB liye hemen inkar yoluna gider ,Ezik sizsiniz bizi ,paramızı ve şöhretimizi kıskanıyorsunuz der :))))
Her Camia kendi şöhretlerini efsanelerini yaratır ,GS Avrupa ve Dünya çapında efsaneler yarattı ise bunun aşağısında kalınmamalıdır! komik te olsa yandaki resimde olduğu gibi local seviyede son 5 yıldır takımı ALEXBAHÇE olmuş taraftarlar Alex'i ,tüm Avrupa ve Dünyanın kabul ettiği COMMANDETE HAGİ lakabını Alexe yakıştırmış ve pankartlaştırmışlardır :))
Fatih TERİM sadece Galatasaray'ın değil Türk futbolunun efsanelerindendir.
kendisinin seveni olduğu gibi sevmeyeni de çoktur (Bence fıkra örneğinde olduğu gibi kıskançlıktan)Kendisine taraftar haklı olarak Türk futbol tarihinin herhangibirisinin başaramadığı Avrupa kupası ,Fiorentina ,Milan Teknik direktörlüğü ile birlikte İMPARATOR lakabı le birlikte karşı tarafın çocukları (FB)de kendi imparatorunu yaratmak için harekete geçip local ligde bile herhangibir başarısı olmayan Aykut KOCAMAN'ı öncelikle sportif direktör sonrasında Daum un tüm Avrupaya gülünç olacak şekilde harcanmasından sonra takımın başına teknik direktör ünvanı ile getirmişler kendisinin bir anda İmparator olmasını beklemişlerdir .:)))
Semih Şentürk 30 yaşına gelmiştir hala 1. forvet olmadığı gibi kendisine asla güvenilmemiş ama hala FB liler tarafından genç semih diye adlandırılmaktadır :))
Hakan şükürü hatırlayanlar bilir ;ilk geldiği zamanlar herhangibir geçmişi olmadığı gibi GS taraftarı hep kendine destek çıkmışlardır .Futbolu bıraktığı son senesinde bile son vuruşları asla ve asla 1 numara olmadı ..
Hadi gelin filmi ters çevirelim Hakan Şükür FB ye gittiğini düşünün,Semihin GS da olmasını düşünün !!
Ortada Hakan Şükür diye birisi olmayacaktı,kaçıracağı golden sonra saraçoğlundan homurtular başlayacak camianın dinamikleri devreye girecek acilen yerine yabancı bir golcü alınıp Hakan genç yeteneğimiz denip 1 yıl sonra kendisini Anadolu kluplerin birisinde bulacaktı .
Semihin son vuruşlarındaki ustalığını düşündükçe GS da olsa sanırım şimdi Avrupa da oynuyor olacaktı :))
Galatasarayın son 10 yılında çok ama çok kötü yönetildiğini gören bizler karakteri tamamen farklı olan camia dinamiklerini bir nevi fenerbahçelileşme şeklinde yönetilmeye çalışmasından dolayı günlük başarı isteyen yeni taraftar modelini ortaya çıkmışlardır.
Gazete tirajlarında ,kağıt üstündeki transferlerinde 1. olmak GS camia dinamiklerine uymayan şeylerdi.
Ama GS taraftarı 1996-2002 yılları arasında öyle başarılara alıştırıldı ki artık camia haklı olarak UEFA kupasından sonra Şampiyonlar Ligi kupası istemekte idi .
Çıta çok çok yukarılara çekilmişti .
Ama tam burada MENTAL dediğimiz olgu devreye girdi .
Hakan ŞÜKÜR gibi ,Bülent KORKMAZ gibi,Hakan ÜNSAL,Hasan ŞAŞ gibi eğitim seviyesi alt kategorilerde olanlar bunu hazmedemediler !Belli değil mi hala konuşmalarında kusmalarında !!
Şunu da itiraf etmek lazım ki camia da böylesine bir başarının geleceğini düşünmemişti.
Şimdi size soruyorum ?
Aklıma bir çırpıda gelen olaylar ve örneklemelerle EZİK kelimesini hakeden kimdir ??
Aslında Objektif gözle bakan birileri bile bu yazıyı yazmana gerek yoktu bile diyebilir ama bazı şeyleri hatırlatmakta ,hatırlamakta fayda vardır diye düşünüyorum .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder