20 Ağustos 2010

BiZE HERYER TRABZON


Cok uzun yazacaktim, detayina kadar ama kisaltayim.... Liverpool-Trabzon macina gitmeyi bile dusunmuyordum. Gidip Liverpool havalimaninda islerimi yapip, takima, stada bulasmadan donecektim.... Ama iste kararimi degistirten etkenler:

1- Ucak gelmeden once Londra'dan havalimani'na gelen TS baskani Sadri Sener ile yarim saatlik sohbetimiz. Altimiza iseyene kadar guldurdu. Bir yani seker gibi, bir yani her an carpmaya hazir bir Laz.

2- Buyuk kaptan Tuncay Sanli'nin " Mactan once otele gideriz agbi, yoneticileri, takimi goruruz, oradan beraber gideriz maca " teklifi. Buyuk kaptan olmak kolay degil, Birlesik Krallik'a gelen her Turk takimini ziyarete gider, adamin dibidir.

Ve mactan once otele, sonra maca gittik.... Ve kisa kisa....

1- Trabzonspor otobusu ile gittik. Herkes suskun. Ama kararli bakislar var.
2- Stada indigimizde Laz usaklaruna katulmus FBliler, GSliler, BJKliler, Bursasporlular ile doluydu. Ingilizler, hayranlikla seyrediyorlardi Turkleri.
3- Baskan Tuncay'in eline uc tane bilet sikistirmis. Biletlere baktik, " Directors Box" diyor :)) Girdik stada, bir lounge'a oturduk, guzel yemekler vardi. tribune ciktik maca 5 dakika kala, koltuklarimiza gittik, tam arka siramizda o gun oynamayan Liverpool'lu topcular, takim elbiseleri cinde. 8-10 kisi. Gerrard baba, kiz arkadasiyla Dirk Kuyt... Arkami donuyorum, Gerrard bana bakiyor " kim lan bu lavuk " diye. Allah'tan ustumuzde takim elbise var da adam saniyolar. Ilgincti ama, Steven ile, Dirk ile mac seyretmisligimiz de oldu. Mactan once butun basin tribunde resmimizi cekiyordu, Ingiliz gazetelerinde bi yerlerde gorunmusuzdur kesin siritirken, yakamizda Turk bayragimiz ile. Neyse
4- Her zaman soyledigim bir kez daha dogrulandi. Bircok salak turk yorumcunun " Efsane Anfiled stadi, Liverpool seyircisi, Kop tribunu " geyiginin, macin baslamasina dakikalar kala stad hoparlorunden bangir bangir calan " You'll never walk alone " sarkisina eslik etmekten ibaret oldugu ve baska hicbir sikim olmadiklari meydana bir kez daha cikti. Bunun bitmesiyle beraber 40 kusur bin gerizekali Ingiliz pici 1000-1550 civari seyircimiz tarafindan hayranlikla izlenmeye basladi. Gurur sahnesiydi. Turk bayraklari, Rengarenk formalar ve " BIIIIIZEEEE HEEEER YER TRABZON, BIZE HER YER TRABZON " nidalari ile inleyen Anfield tribunleri.... Arkamda Steven Gerrard'in, yeni aldiklari kaleci Jones'a " These Turkish fans are crazy " dedigini duydugumda gururla gulumsedim. O stadin Turk seyirci ile dolu oldugunu dusundum ve ilk aklima gelen Torres gibi, yok ne biliyim Joe Cole gibi hamam oglanlarinin direkt korkudan altalarina sicacaklari oldu.
5- Ve bir gurur daha.. trabzon tas gibi top oynuyor. Rakip saskin. Ilk dakiklarda Onur'un mukemmel kurtarisindan sonra Trabzon aliyor kemenceyi basliyor oynatmaya.. herkes mest, Kop tribunu gotune sopa kacmis gibi bagiriyor, en ufak, alakasiz bir ataklarinda yangin yapmaya calisiyor, ama yemiyor Trabzonspor.
44;te sakat bir pozisyonun ustune Tuncay'a donup " Aman agbicim bu dakkada gol yenmez " derken, 1 dakika sonra makus gol geliyor. Ama yikilmadik ayaktayiz.
Ikinci yari Liverpool biraz toplansa da Trabzon hala iyi. Ve eskiden Turk-Ingiliz takimlarini seyrederken fiziksel ustunlukten dolayi bunalima giren ben, bu sefer bakiyorum ki bizim usaklar zebellah gibi, Ingilizler tifil kaliyorlar. Saglam giriyoruz toplara, vucut vucuda, omuz omuza oynuyor takim ve yikilmiyor. Ve Umut Bulut'un pozisyonu.. Oyle bir heyecanlaniyorum ki sol yanimdaki sahsin bacagini farkina varmadan var gucumle SIKIYORUM.... Girmedi mi girmiyor... Bir bakiyorum SIKTIGIM bacak milyonlarca dolarlik bir bacak, Tuncay Sanli... " Agbi pardon yaaa, seni sakatliyoduk nerdeyse " diyorum, guluyor. Ustune bir poziyon daha oluyor, gaza gelen ben bir daha SIKIYORUM o bacagi ve kendime gelir gelmez sag yanimda oturan Cem agbi ile yer degistirmek suretiyle kaptanin futbol hayatini garanti altina aliyorum. Penalti bu pozisyonlardan oncemiydi sonra miydi bilmiyorum... Ama arada bi arkamda duran topculara bakiyorum, ayip olmasin diye, hani hoplayip zipliyoruz. Tuncay " bisey olmaz agbi, normal " diyor. Neyse. Penalti oluyor. Kaleciye bakiyorum Onur... Gecen sezon bize cifte kupaya mal olmus cok iyi bir kaleci. Arkasindaki tribun The KOP, nam-i diger The Kolpa bence. Agizlarin tukurukler fiskirtarak sevinen serseri Ingilizler... " Kurataracak agbi, soluna atacak ve kurtaracak " diyorum. Tuncay " Joe Cole atarsa zor " diyor, Cem agbi her zamanki gibi tassak geciyor benim bu inancimla.... Arkami donuyorum, Kuyt bana bakiyor, goz goze geliyoruz, " bence kurtaracak kaleci, iyi kaleci " diyorum, " Joe Cole da iyi ama " diyip guluyor. ve saniyeler icinde olan oluyor..... The Kop got oluyor, Cem agbi got oluyor, Dirk Kuyt got oluyor, Tuncay " Agbi valla dedi Burcin agbi "diyor.... Gurur doluyum gurur... Keske Trabzonlu olsaydim diye geciyor icimden. Ruh var, kultur var, ozel birsey var bu takimda sehirde, Istanbul'da asla olamayacak olan birsey var ama cozemiyorum.
Macin bitimine 3-5 dakika kala cikiyoruz stadtan, Tuncay'lari yolcu edip bizimkilerin cikisini bekliyorum. Frankfurttan gelen istasyon sefi Hamit ve bir diger arkadas ile bulusup, yine havalimanina gidicez takim ile ve gondericez Trabzon'a. Artik yine is basliyor. Baskan cikiyor, ne bir koruma, ne baskasi var yaninda. Esi var. Tebrik ediyorum, arabaya binip gidiyor. Digerleri cikiyorlar, stad bosaliyor ve ortalik karisiyor. Monser'in bir arkadasi ile karsilasiyorum Edinburgh'tan mi Glasgow'dan mi emin degilim. Alan dar, taraftar karsilikli yonlerde hareket etmeye calsitigi icin insan seli carpisiyor, kolay ilerleyemiyor. Polis az. Ve bizim taraftarin ciktigi kapinin onunden geciyoruz ki, bir tulum cikiyor piyasaya, Oflu Hamit ile Artvin'li Ozer de katiliyorlar Horon'a... iyice tikaniyor ortalik, horona katilanlarin sayisi gittikce artiyor. hareket edemeyen Ingilizler cocuklarini omuzlarina alarak bu muhtesem Horon Sov'u seyrettiriyorlar.... Bizim cocuklarin gozleri yasariyor tulumun sesi, Horon'un hareketliligi ile. 100-200 kisi " BIZE HER YER TRABZON " diye inletiyor ortaligi ve otobuslere binip stadtan ayriliyoruz....
Gerisi bilinen hikaye.. Havalimani, ucak, ugurlama, el sallama..... ve gece 3'te eve geri varis.....
Chelsea-Fenerbahce macindan sonra en guzel hatiram oldu buradaki. Levent agbi kizmasin ama kalbimde Bursaspor'a kardes geldi....

BiZE HERYER TRABZON

BURCIN ALKAYA-MANCHESTER

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder